2015 Türkiye’sinin Güncel Sanatla Yarışacak En İyi On Eseri!

 

Güncel sanat kafası’nın her yıl sonunda yaptığı ülkemizin güncel sanatla yarışacak en iyi on eseri listesi bu yıl da devam ediyor. Buyurun 2015 seçkisine!

 

 

Kavramsal sanatın öncülerinden John Baldessari resim yapmayı bırakınca tüm tablolarını bir krematoryumda yakmış, küllerini de kurabiyeye çevirmişti.

Muğla’nın Fethiye İlçesi’nde yaşayan türkücü Aydın ise Putin’e kızıp içinde Rus bir mankeni oynattığı “Senin ne mal olduğunu bir ben bilirim” adlı klibinin DVD kopyasını ateşe verdi. Aydın belli ki çok kızgın, ama reklamını yapmayı da başarıyor. Biz de onu bu kavramsal hareketinden ötürü listenin 10 numarasına alıyoruz.

 

9- Önlük Giyip Andımızı Okuyan Amca ve Teyzeler- Şikayet Korosu

 

Dünyanın pek çok şehrinde uygulanan şikayet korosu projesi vatandaşların şikayet ettikleri şeyleri bulup bu sözleri şarkıya uyarlıyor, bir anlamda bir terapi uyguluyordu. Ama 10 Kasım’da Dolmabahçe’de toplanıp önlük giyerek andımızı okuyan bu amca ve teyzeler ise protesto yapalım derken, bir çocukluk travmasını yeniden yaşıyor, yaşatıyorlar. O boyda önlükleri özel yaptırıp yaptırmadıkları konusuna girmek bile istemiyorum. Takdirleree şayan bir cesaret.

 

8- Bingöl’e düşen göktaşları- Dadaizm

 

Gerçekten de planlayarak değil şans eseri bir iş ortaya çıkması Dadaizmin temel prensiplerinden biriydi. Peki Nasa’nın araştırmak için 500 milyon dolar bütçe ayırdığı Vesta asteroidinden kopan parçaların Bingöl’ün Sarıçiçek köyüne düşmesine ne demeli? Köylülerin zengin olduğu söylentisi üzerine Maliye’nin vergi müfettişlerini yollamasına ise diyecek söz yok. Sekiz numara.

 

7- Türk büyükleri kostümlü protokol- Performans sanatı

Biliyoruz, çok yazıldı çizildi, üstelik hakkında konuşan kimilerini koltuğundan etti bu iş. Ama şimdi bu kostüm tasarımları, bu duruş, bu performans ve bu fotoğraf top 10 a girmeyi hak etmesin de napsın? Kompile bir proje.

 

6- Gene Ankara – Jeff Koons ve Oyuncaklar

 

Ünlü Amerikalı sanatçı Jeff Koons çocuk oyuncaklarının ebatlarını büyüterek onları heykele dönüştürmesiyle ünlenmiş bir isim. Ankara ve Melih Gökçek de öyle. Bir sene geçmiyor ki Ankara’dan kendi kategorisini zorlayacak yeni bir yaratım çıkmasın. Geçen yılki dijital yağmur enstalasyonundan sonra bu yıl Transformer heykelleri ile Ankara’lıların zihnini zorlayan Gökçek, hemen ardından diktiği dev dinazor ile Ankara’nın ciddi havasına bir absürdlük daha kattı. Tebrikler diyor altı numarayı kendisine sunuyoruz.

 

5- Kum görünce yiyesi gelen Edirne valisi- Futurist bir menü

 

1900’lerin başında İtalya’da oluşan Futurizm akımının bir parçası da yemek sanatıydı. Sanatı uyuşukluktan kurtarmak için alışılmadık formlara sokmayı deniyor, aynı şekilde yemeklerinde de çatal bıçak kullanmayı engelliyor, tuhaf malzemeler ekliyorlardı. İşte tüm bunlar Edirne valisine ilham vermiş olacak ki bir açılışta gördüğü kumu yemek istediğini belirterek futuristik bir işe imza attı. Beş Numara.

 

4- Referansını Allah olarak gösteren aday- Poster sanatı

Sanatta poster kullanmak, hatta bakanı şaşırtıp hayrete düşürecek şeylerin posterini yapmak yaygın bir stratejidir. Bu yılki seçimlerde yer alan Malatya aday adayının durumu da böyle. Sadece dikkatleri üzerine çekmekle kalmıyor, listemize de dört numaradan giriyor.

 

3- Koalisyon şiiri- Robert Montgomery

 

Güncel sanatta metin ve şiir görmeye alışmadığımız şeyler değil. Örneğin sanatçı Robert Montgomery’nin tüm işleri metine dayalı. Ama hiç biri Uğur Işılak’ın bize koalisyonun neden kurulamayacağını anlattığı o nadide şiiri kadar uzun ve kafiyeli değil. Manipülasyon, kalibrasyon, senkronizasyon, dezenformasyon… Bu cevheri değil bu yıl, daha bir kaç sene unutamayacağız gibi duruyor.

 

2- Kütahyalı Post/acı- Oz Büyücüsü

 

İşte 2015’in en çok sevdiğim işlerinden biri. Oz Büyücüsü’ni izleyenler bilecektir, tenekeden yapılma kostümüyle çocukların kalbini kazanan Teneke Adam bu kez Kütahyalı bir postacının ruhuna kaçmış sanki. Mesleğinin zorluklarından, her gün kilometrelerce yol tepmekten, icra kağıdı götürdüğünde dayak yemekten bıkan Nevzat Bey kendine yaptığı “Bela Savar” adlı kostümüyle listeye iki numaradan girmeyi hak ediyor. Nevzat Bey’in Post-Acı adlı fantastic filmlerini youtube’da bulabilirsiniz.

 

1- G-20 zirvesine kedi girmesi – Hieronymus Bosch

 

Kediler her daim sanatın konusu olmuştur. Hieronymus Bosch’tan, Renoir’a kedi çizen ressamları bulabiliriz tarihte. Oysa Türkiye’de kediler sanatın nesnesi değil baş aktörü olmuş durumda. Polislerin, güvenlikçilerin, TOMA’lar ın cirit attığı bir ülkede insan kendi sokağına girerken bile aranıyorken iki kedi tüm bu barikatları geçerek G-20 sahnesine çıkmayı başarıyorsa bu işte bir iş vardır. Sanat mı desem, büyü mü, takdir-i ilahi mi bilmiyorum. Ama absürd ülkemde bu yılın bir numarasını bu kedilere veriyorum. Onlar mücadele etmeyi bizden çok daha iyi biliyor gibi.

Herkese iyi yıllar!

Yazı: Işıl Eğrikavuk

Kaynak: Radikal