Kağıt Yolunda

kağıt yolunda METINk

Kâğıt Yolunda şu cümlelerle başlıyor; “Bir gün ona hiç teşekkür etmediğimi fark ettim. Halbûki okumalarımı öncelikle ona borçluyum. Hem, okumuyor olsaydım, hiç okumamış olsaydım, halim nice olurdu? Altmış küsur senedir her sabah hikâyelerimi, bir elimde silgi, adım adım adeta onun sırtında taşıyorum. Hem, hikâyeler anlatmasaydım, hayatım nice olurdu? Ancak, çok geç kaldım. Ona hürmetlerimi sunmanın vakti geldi de geçiyor. Üstelik bir ayağının çukurda olduğu söyleniyor. Böylece yola koyuldum. Onun yoluna. Hey aziz kâğıt! Bitki liflerinin şu aziz halitası!”. Sonrada gittiği her yere 117 bin kitabını da götüren Abdul Kasım İsmail’in öyküsü ile sözüne devam ediyor.

Erik Orsenna “Kâğıt Yolunda”da kâğıdın 2200 yıllık tarihinin peşine düşüyor. Bir taraftan küreselleşmeden bahsediyor bir taraftan da bize kağıdın peşinde dünyayı gezdiriyor.

Çin’den başlıyor yolculuğuna. İpek Yolu’nun tarihinde kağıdın önemini anlatıyor. Mağaralardaki ilk kağıt örneklerinin peşine düşüyor. Sonra Araplar sayesinde Avrupa’yı fethediyor kağıt; ilk girdiği yer Sicilya oluyor. Kağıdın ilk hammaddesinin sanıldığı gibi ağaç değil paçavra olduğunu hatta Avrupa’da paçavra savaşlarının yaşandığını anlatıyor.

Kâğıt üretiminde Japonların da öncü milletlerden biri olduğunu, milattan sonra 600 yılında Echizen’de kâğıt üretmeye başladıklarını söylüyor. Echizen’de hâlâ geleneksel yöntemlerle kâğıt üreten 40 aile olduğunu ve kâğıt üretimini bir sanat haline getirdiklerini de Eric Orsenna’dan öğreniyoruz. Ve hatta  bu sanat kendi müziğini, edebiyatını da üretiyor, şiirler, şarkılar yazılıyor.

Günümüzdeyse bambaşka bir boyut kazanıyor kağıt. Kapitalizmle birlikte pazar oluşuyor, küreselleşiyor . Hindistan’ın günümüzde en güçlü kağıt üreticilerinden biri olduğunu anlatırken ürettikleri ekoloji dostu kutuları New York’un en ünlü mağazalarına satan bir kağıt fabrikasından bahsediyor. Bu arada kağıt üretiminde ağaç kesiminin sandığımızın aksine çok fazla olmadığını,  Hindistan’da sadece çöp kullanarak kağıt üreten fabrikaları ziyaret ederek aktarıyor.

Avrupada da geri kazanımın çok arttığını özellikle ambalaj kağıdında % 80’lere ulaştığını öğreniyoruz. Her tür kullanılmış kâğıt yeniden kâğıt olarak üretiliyor. Orsenna, Kanada, İsveç, Rusya, Fransa, Brezilya ve Endonezya’da günümüzün küreselleşmiş dev kâğıt üreticilerinin fabrikalarını ziyaret ediyor ve kâğıdın öyküsünün izini sürerek günümüzde küreselleşmenin hangi boyutlara ulaştığını anlatırken, bize keyifle okunan bir kitap sunuyor.