Ekin Sapı Devrimi

20111001223712

Ekin Sapı Devrimi : Doğal Tarıma ve Doğal Hayata Giriş

“Masanobu Fukuoka, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Japonya’da Şikoku adasındaki bir çiftlikte doğal tarım yapmaya başladı. 55 dönümlük çiftlikte 1950’den beri toprak sürülmüyor, tarım makineleri, tarım ilaçları ve suni gübre kullanılmıyor, budama yapılmıyor, yabani otlarla mücadele edilmiyor. Buna karşın, alınan mahsul -geleneksel veya endüstriyel- Japon çiftliklerinin verimliliğiyle boy ölçüşecek oranda. Dahası, hiçbir kirlenme yaratmayan bu yöntem sayesinde toprak günden güne canlanıp zenginleşirken diğer geleneksel ya da modern tarım yöntemlerinden daha az emek istiyor.

Kısacası modern tarımın yok edici etkilerini tersine çeviren bu doğal tarım projesi, kendi yarattığı sorunlara çözüm üretmekle avunan insanın nafile çabasını çarpıcı biçimde gözler önüne seriyor.

Ekin Sapı Devrimi’nde doğanın kendini ve insanı nasıl onarabildiğini ortaya koyan Fukuoka, 60 yıldır sürdürdüğü doğal tarım uygulamasıyla bize engin bir deneyim, temel aldığı hayat felsefesiyle alçakgönüllü bir bilgelik ve yarına kurban edilmemiş bir bugün sunuyor.”

diyor kitabımızın arka kapağı. Ama sadece doğal tarımı değil özünde insanın modern hayatla ilişkisinin geldiği noktayı, tüketim üzerine kurulan sistemde modern tarımın yok ediciliğini, çocuk büyütürken de doğada yaptığımız gibi yaralar açtığımızı gösteriyor bize. Doğanın kendini ve insanı onardığını anlatırken alternatif bir eğitim felsefesi sunuyor. Doğal hayat, doğal tarım, doğal beslenme ile doğal dengeyi bozmadan yaşamanın da mümkün olduğunu gösteriyor. Sürekli bir şeylerin peşinde koşturduğumuz yaşamımıza biraz uzaklaşıp baktığımızda insan doğasında büyük plazalarda oturup gelen maillere bakmanın ya da excel tablosu hazırlamanın olmadığını fark ediyoruz. Zamanın bu kadar hızlı geçmemesi için belki de bizim yavaşlamamız gerekiyor.

“Başlangıçta insanın hiçbir amacı yoktu.. Şimdi, o ya da bu amacın hayalini kurarak yaşamın anlamını bulmaya çalışıyorken yaşamlarını mücadele içinde geçiriyorlar.. Bu tek kişilik bir güreş müsabakasıdır.. İnsanın düşünmesi ya da arayışına çıkması gereken bir amaç yoktur.. Eğer amacı olmayan bir yaşamın anlamsız olup olmadığını çocuklara sorsaydınız , çok iyi ederdiniz..” diyor Fukuoka.